12 Ağustos 2011 Cuma

"Şey" Sorunsalı ve Beynin Geçici Olarak Ulaşılamaması (Başlık bu)

(Apansızın gelen uyarı: Öyle bir yazmışım ki kendimden geçtim okurken. Uyarı mahiyetinde söyleyeyim, bu yazıyı öylesine yazdım. Bir sürü şeyi öylesine yazarım. Zorlama kendini okumak için. Saçma yani. Oku ama sıkıldığın yerde bırak.  Hepsini okursan da demedi deme diye diyorum. Diye demedi diyorum deme. Öyle bir şey işte.)


"Şey"le ilgili bir şeyler yazdım. Bir de "ama"yla ilgili. Çok kasmadan bütün derdimi anlatmak istiyorum, ama daha başında tıkandım.


"Ama" deyip durunca aklıma askerlik geliyor. Bir sürü saçma sebebi var. Buraya yazamayacağım.


"Şey" sözcüğüne fena halde takıldım.

Bunlarla ilgili bir şey yazabilirim fakat (ama yerine fakat) yazdım zaten. Bir daha niye yazayım?

Sanki herkes benim bir şeyler yazmamı çılgınca bekliyormuş gibi artizlik yapmayı seviyorum. Poe'nun bahsettiği insan benim: Düşlerin tek gerçeklik olduğuna inanıyorum.

Laf olsun diye söylenmiş bir şey bu. İnsanlar inanmadıkları şeyleri yazmamalılar. (neleri yazmamalılar sözgelimi?)
Sözgelimi dedim. Hasan Ali Toptaş'tan aldığım bir sözcük. Daha önce bununla ilgili bir yazı yazmıştım. Saçma da olsa durumu izah edebildiğime inanmıştım. Yukarıda "şey" sözcüğünü kullandıktan sonra bir parantez açtım ve gereksiz bir sorgulamaya giriştim. "Şey"in içini neyle dolduracağız?  Bu şey yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı.

"Şey" ne'yi ney yapar. Ney diye bir soru sözcüğümüz yok. Ney bir sazdır. "Ne" ise zamir (her zaman zamir değil bu. Ben şu an o anlamıyla kullanıyorum). Sözlük anlamı da "hangi şey" demektir. Türkçeye "şey" sözcüğünün girmesi olayının tarihçesine falan bulaşmadan özet geçeyim, bu "ne" sözcüğü "şey"le ilgilidir. Sorunun çözümü "ne"yde yatıyor. Türkçeye "şey" sözcüğünü katan arkadaşa inat ben de "ne" sözcüğünün ölçünlü dilde kullanılışının yaygınlaşmasını istiyorum.

Düşündüm de bu yazıyı okumak yerine yapılacak güzel şeyler var. Aklıma kahve içmek geldi böyle söyleyince. Bu saatte kahve içilmez ama olsun. İki cümle önce "şey" dedim. Çıldırıcam. (Yazının başına uyarı koydum. O yüzden rahatladım. Bir de onu dert etmeyeyim diye söylüyorum)

Yazmayacağım da demiştim. Yazdım yine.

Başka konuya geçiyorum.

Beynin geçici olarak ulaşılamaması. Berbat bir durum. Etrafımda olan bitenin bir süre anlamsız ve anlamsız olduğu halde rahatsız etmeyen bir özelliğe bürünmesiyle dünya 1 saatliğine dursa ne olurdu diye bile düşünememektir beynin geçici olarak ulaşılamaması.

:(

(Bu yazdıklarımı silsem mi acaba)


Yazarın sorumluluğundan bahsedeyim.

Bir yazar önce kendisine karşı sonra okuyucularına karşı sorumludur. Yazdıklarıyla insanların vaktini boşa harcamasına sebep olmaktan korkmalıdır yazar. Soran olur belki, hiç yazar olmadım hayatımda. Ama vaktimi boşa harcayan yazarlara çok küfürlü sözler söylemişliğim çoktur. Oradan biliyorum.

Buraya bir şeyler yazmam gerekli gibi hissettiğimden yazdım. Çok sıkıcı bir gündü benim için. Yazarak kendi kendimi eğlendiririm diye düşündüm.

Ancak bu kadar işte.

bugünün güzel "şey"i de bu şarkı:



                                  Suede - Everything will flow


Biraz arakladım gibi oldu, kusura bakmasın artık. Buradan arakladım.

Tuhaf şeyler hissettiren şarkı da bu:


            Bassment - In My Sleeping
     (20 kereden fazlası çok fena kafa yapıyor)

7 yorum:

metis dedi ki...

. Soran olur belki, hiç yazar olmadım hayatımda. Ama vaktimi boşa harcayan yazarlara çok küfürlü sözler söylemişliğim çoktur. Oradan biliyorum.

gece gece güldürdün beni kaanım... aynen katılıyorum tabi ki yazdıklarına,onu da bil :D

negatif dedi ki...

okudun mu oraya kadar? :)

gökay dedi ki...

"Sanki herkes benim bir şeyler yazmamı çılgınca bekliyormuş gibi artizlik yapmayı seviyorum. Poe'nun bahsettiği insan benim: Düşlerin tek gerçeklik olduğuna inanıyorum."

Artizliğine artizlik katayım biraz, ben yazdıklarını okuyorum,takip de ediyorum...pek çılgınca değil ama markajımdasın kaan ;)

negatif dedi ki...

pek çılgınca değil demişsin ama bence çok çılgınca bir hareket bu :) teşekkür ederim gökaycım. iyi oldu seni görmek :)

nomen dedi ki...

Is all that we see or seem/ But a dream within a dream?

POE

''eşya'' ''şey''in çoğulu.
Belki bundan ötürü şey(ler)in bunca çok oluşu; tekilliği çoğullaştırma eğilimi, ifademizin koltuk-altı değneği(?) Belki de değil.

Okudum mu? Sonuna kadar!

negatif dedi ki...

şey. ifadenin koltuk-altı değneği. belki öyle. fazla güvenmemek gerek yine de.

"ve bir baston bir acıya nasıl refakat eder?"

ne ise ne=nesne. şey, eşya, nesneler. koltuk-altı değnekleri, bastonlar.

--------------

teşekkür ederim, okuduğunuz için. aslında ne çok okuyorsunuz.

yazdıklarınızın, okuyanları değiştirmeyeceğini düşünmeyin.

okuduklarım beni değiştirebiliyor.

nomen dedi ki...

Yazılanlar ve okunanlar beni de değiştiriyor.

Halbuki ''zaman''ın bir an'ında; öylece kalakalmak için nasıl da çabaladım.

Bize nehrin yüzünü iki kere görmemizi yasaklayan Herakleitos...