20 Mart 2013 Çarşamba

hay aksiseda oksimoron

konuşasım var, uzun uzun anlatabilirim olan biteni. birçok nedenden konuşamadığım oluyor. işte o zaman yazmak istiyorum. karşımda biri varmışçasına, kime seslendiğimi bilmeden, zamirlerden zamir seçemeyerek yazmaya çalışıyorum birine, birilerine, ama en çok kendime. belki birileri fark etmiştir, muhatabım -her kimse, her nasılsa, bir şekilde- dönüp dolaşıp 'ben' oluyor(um). oluyorsun. okuyorsun. oluyorsunuz. ben oluyorum en çok. oluyorlar.

çünkü, saçma. anladım mı? saçma. bir kağıdın aynaya dönüşüp beni bana yansıtmaya başlaması, konuşması, kendimi ona kabul ettirmeye çalışmam falan hep boş. kağıt bazen sadece bir kağıttır. 

birilerinin beni duymasına ihtiyacım var mı bilmiyorum. yazıyorum sadece. konuşasım geldiği için bu kez. daha önceleri defalarca yaptığım gibi bir kez daha "bu kez". 

yazmak böyle bir şey değil. anladım mı? 



David Bowie- Obstacle