23 Şubat 2012 Perşembe

alıştırma

Görmeden inanmam. Görmeden bilemem. Bunları düşünmeyelim, nasıl olsa bir gün karşımıza çıkacak, zamanı gelince görürüz olan biteni.

"Şey"ler çoğaldıkça görebilme yeteneği kayboluyor. Görmemiz istenenler asıl görmemiz gerekenleri görünmez kılıyor. "Bize gösterdikleri" arasında boğuluyoruz. Çok basit şeyleri de bu yüzden göremiyoruz. (Keskin büyük sözler)

Görsen de inanma, görsen de bilme. Zamanı gelince göremeyebilirsin.Sorgulamak gerek. Sürekli tedirgin, sürekli süpheci, sürekli bastırmadan. Korkarak, sürekli tehdit altında. Ya da tüm bunlardan arınarak, olabildiğince basit ama kararlı sorgulamak gerek.

Söylenen her şey mantıklı olmalı. Söylenen her şey sezgisel olmalı. Mantıklı mı, sezgisel mi? Gelecek tasarımları, hayaller. Mantıklı olmak zorunda değiller. Nerede görmek istiyorsun kendini?Olmak istediğin yerde olduğunu hayal etmek, görünmez engelleri ortadan kaldırabilir. Önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bak.
Ne mantık ne de sezgi dışlanmalı. Bunun bir ortası olmalı. Rasyonalite, gerçeklik, hissiyat, yanılgı. "Tolerans"
"Risk"

Görmediklerimiz gördüklerimizden fazla. Süzgeçler çok geçirgen.
Görmüyorum, dokunmuyorum. O yüzden yok.
 O halde niye yaşıyorsun?
Amaçsızca savruluyorsun.
Git ağla.

2 yorum:

negatif dedi ki...

"sen dili"
itici.

x dedi ki...

.