4 Eylül 2011 Pazar

Iter Impius


                             Pain Of Salvation - Iter Impius



Iter Impius

Bay Para:
Bugün uyandım
aradıklarımı bulmayı umarak
ve satın aldığım hayatın dağlarına tırmandım.
Sonunda bütün düzenlerin zirvesindeyim,
ama ne yazık! Benden başka kimse kalmadı şu hayatta.

Bugün uyandım
tozla, kirle, taşla kaplanmış bir dünyaya.
Bu solmuş tahtın kralıyım.
Tüm ormanlara, tüm dağlara, tüm denizlere hükmettim.
Şimdi geriye hükmedeceğim bu yıkıntılar kaldı  sadece
ve... gördün mü, beni göstererek;
hayat bize sırtını döndü.
Nasıl kabul edebiliyorsunuz?
...nasıl? Bunu anlayamıyorum.

Bugün uyandım
ormanlardan ve ağaçlardan yoksun kalmış bir dünyaya.
Tüm okyanuslar, tüm denizler çekilmiş,
tıpkı sahilin üzerindeki işe yaramaz tuğla köprüyü
bir sabah fırtınadan sonra silip götüren
acımasız gel-git gibi.
Öfke yok
bizi durmadan çağıran bu acımasız zamandan başka...
[hiçbir şey yok]

Asla çizgiyi aşmayacağım.
Bu dünyayı geride bırakıyorum;
kendi dünyamda kalacağım,
kana bulanmış tahtımda.
Bu yıkıntıya, bu enkaza hükmediyorum
ve toza, kire ve taşa
öfkenin sopasına ve zangır zangır titreyen kemiklere

Kendi dünyamda
tümden yalnızım.
Her şey gitti.
Sonsuza kadar burada çakılı kalacağım
ve şimdiden soğuk [geliyor].

Asla çizgiyi aşmayacağım.
Bu dünyayı geride bırakıyorum;
kendi dünyamda kalacağım,
kana bulanmış tahtımda.
Bu yıkıntıya, bu enkaza hükmediyorum
ve toza, kire ve taşa.
Öfkenin sopasının ve pasın
ve bu titreyen kemiklerin hükmedeniyim.
Yıkıntının hükümdarı.
Yıkıntılara hükmediyorum (dilediğimce.)



Bu da Bilge'nin çevirisi:

Bay Para:
Bugün uyandım
aradıklarımı bulmak
ve satın aldığım hayatın dağlarına tırmanmak için.
Sonunda dünyadaki bütün düzenlerin zirvesindeyim,
ama ne yazık! Benden başka kimse kalmadı şu hayatta.

Bugün uyandım
tozla, kirle, taşla kaplanmış bir dünyaya.
ben, bu solmuş tahtın kralıyım.
Tüm ormanlara, dağlara, tüm denizlere hükmettim.
Şimdi hükmedeceğim bu yıkıntılar kaldı  sadece
ve... gördün mü, beni göstererek;
hayat bize sırtını döndü.
Nasıl kabul edebiliyorsunuz?
...nasıl?  anlayamıyorum.

Bugün uyandım
 ormansız ve ağaçsız bir dünyaya.
Tüm okyanuslar, tüm denizler çekilmiş,
tıpkı sahilin üzerindeki işe yaramaz tuğla gibi
bir sabah fırtınadan sonra köprüyü silip götüren
o acımasız gel-git gibi.
Öfke yok
bizi durmadan çağıran bu acımasız zamandan başka...
[hiçbir şey yok]

Asla çizgiyi aşmayacağım.
Bu dünyayı geride bırakıyorum;
kendi dünyamda kalacağım,
kana bulanmış tahtımda.
Bu yıkıntıya, bu enkaza hükmediyorum
ve toza, kire ve taşa
öfkenin sopasına ve zangır zangır titreyen kemiklere

Kendi dünyamda
büsbütün yalnızım.
Her şey gitti.
Sonsuza kadar burada çakılı kalacağım
 şimdiden soğuk [geliyor].

Asla çizgiyi aşmayacağım.
Bu dünyayı geride bırakıyorum;
kendi dünyamda kalacağım,
kana bulanmış tahtımda.
Bu yıkıntıyı, bu enkazı ben yönetiyorum.
ve tozu, kiri ve taşı.
Öfke sopasının ve pasın
ve bu titreyen kemiklerin . kralıyım
Yıkıntının hükümdarı.
Yıkıntıya hükmediyorum (dilediğimce.)

6 yorum:

negatif dedi ki...

diğer çevirilerini beğenmediğim için kendimce, anladığım şekilde yarım yamalak ingilizcemle çevirmeye çalıştım. hatalı olabilir, ama şarkının anlatmak istediğini anlayabildiğimi sanıyorum. belki birileri yardım etmek ister bu çeviri konusunda (ilk önce Bilge geliyor aklıma). bu yüzden sözlerinin özgün halini de yazayım buraya.

Iter Impius (kötü yol anlamına geldiğini yazmışlar bir yerde)

"Mr. money:
I woke up today
Expecting to find all that i sought
And climb the mountains of the life i bought
Finally i'm at the top of every hierarchy
Unfortunately there is no one left
But me

I woke up today
To a world that's ground to dust, dirt and stone
I'm the king upon this withering throne
I ruled every forest, every mountain, every sea
Now there're but ruins left to rule for me
And... you see, it beckons me;
Life turned its back on us
How could you just agree?
...how? i just don't see...

I woke up today
To a world devoid of forests and trees
Drained of every ocean, every sea
Just like a useless brick upon the shore
The morning after the storm
That swept the bridge away
Relentless tide
No anger
Just this relentless time
That calls us all on
But...

I'm never crossing that line
Leaving this world behind
I will stay on my own
On this bloodstained throne
I rule the ruins and wrecks
And the dust, dirt and stone
I rule rage rod and rattling of bones

I am on my own
I am all alone
Everything is gone
Stuck forever here
Already cold

I'm never crossing that line
Leaving this world behind
I will stay on my own
On this bloodstained throne...

I'm never crossing that line
Leaving this world behind
I will stay on my own
On this bloodstained throne
I rule the ruins and wrecks
And the dirt and the dust and the stone
I'm the ruler of rage rod and rust
And the rattling of bones
Ruler of ruin
I rule the ruins (Ad lib)"

bilge dedi ki...

mention da attım, buradan da yazayım, ben bugün bunun üzerinde çalışayım biraz:)bitirince gönderirim.

negatif dedi ki...

tamam, ben de şantajını dikkate alarak hareket edeyim. çok teşekkür ederim. nasıl sevindim anlatamam :)

nomen dedi ki...

Ne kadar etkileyici bir müzik seçmişsiniz! Hemen ardından Martius-nauticus da dinlendiğinde, insan türlü korkulara kapılmıyor değil ama müzikal bir başyapıt sonuç itibariyle.

Biraz da rahatlatıcı; kapitalist üretim biçimine verilmiş değerli bir yanıt olarak.

Ellerinize sağlık.

negatif dedi ki...

"Be" albümü her şeyiyle etkileyici. Dinlemeye doyamıyorum. Pain Of Salvation'ı tanıdığım için şanslıyım. Gelecek yüklü silah olan sanat bu insanların icra ettiği olmalı. Harika müzik, güçlü eleştiri.

Bir de özellikle "Cribcaged" parçasını çok seviyorum. O da "Scarsick" albümünde.

Ortak zevkler ne kadar da iyi geliyor bana.

Teşekkür ederim.

bilge dedi ki...

Bilge'nin çevirisi değil, düzeltisi diyelim biz ona. çevirmedim, yalnız düzelttim. yeterince iyi bir çeviriydi, yalnız küçük müdahalelere ihtiyacı vardı.