20 Mart 2011 Pazar

onbeş dakikalık yazı

Bir çok şeyi hatırlamaya çalışıyorum: ben bir zamanlar ne izlerdim, neler okurdum, neler dinlerdim? İnsanlarla neler konuştuğumu bile hatırlamaya çalışıyorum. Oldukça eğlenceli zamanlar geçiriyorum hatırladıkça. Bazı anları sanki tekrar yaşayacakmışım gibi heyecanlanıyorum.

Hatırlamaya çalışırken  yardım alıyorum bazen. Mesela bir gazete haberi beni çok güzel yerlere götürebiliyor.

                  
                            

Fişırsupuunır Ankara'ya gitmiş. Ben de onlarla gittim Ankara'ya. Orada izlediğim konserler geldi aklıma. Ve daha pek çok şey. Hayatımın en güzel günleri... Olmak istediğimiz yerde, yapmak istediklerimizi yaparken ne kadar da mutluymuşuz aslında. Ne kadar da değerliymiş o zamanlar. Şimdi ne çok isterdim tekrar orada olmayı. Fişırsupuunır' ı izleyip dans ederdik, içkimizi içerdik, kendimizden geçerdik. Sonra yorulup uyurduk. Her şeyi istediğimiz zaman istediğimiz şekilde yapardık.

Ama ama ama.
:)

Hayat ne boktan bazen.

4 yorum:

white rabbit in the forest dedi ki...

anlattıkların ne kadar da uzak geldi bir an.. sanki bize ait değillermiş gibi... hayat şu an hep boktan. gelen hergün gideni aratıyormuş, gördük...

negatif dedi ki...

anlattıklarıma her an biraz daha yaklaştığımı hissetmiştim oysa. hayat boktan ve günden güne arınıyor aslında. her gelen gün de bir şeyleri getiriyor yanında: bilmiyoruz neler olduğunu ama iyi şeyler de getirecek diye bekliyorum. nasıl bakmak istiyorsun bana?

white rabbit in the forest dedi ki...

iyi bakmak istiyorum.

negatif dedi ki...

iyi bak o zaman :)