10 Kasım 2013 Pazar

Sirenleri Duyuyorum

Bir süredir Pearl Jam'in Sirens şarkısıyla oyalanıyorum. Her dinleyişimde tam da ihtiyacım olan şeyi yaptığımı düşünüyorum. İyi bir tat bırakıyor, iyi hissettiriyor, iyi düşündürüyor. Ne olurdu şu şarkının bana hissettirdiklerini ben de başkalarına hissettirebilseydim, diye geçiriyorum içimden. 

Hissettiklerimin başkasına hissetmesine neden ihtiyacım olsun ki? Ben iyiyim böyle, başkaları da iyi olmanın bir yolunu bulur nasıl olsa, herkes iyi olabilir.----Başkalarının nasıl hissetttiğinden bana ne! Ve bazen "herkesin canı cehennneme!" 
Arada böyle şeyler desem de insanlar olmadan yaşayamayacağım; kimse yaşayamaz. Şu hayatta herkes bir şeyler yapıyor, yaptıklarını başkalarıyla paylaşıyor. Bu, sanırım, başkaları iyi olmadan iyi olamayacağımızdan böyle.

Sirens diye bir şarkının varlık nedeni ne olabilir? Bir insan niye böyle bir şey yapıp kendisine saklamaz? Neden bir insan, çok uzaklarda hiçbir şey yapmadan duran insanlara bile duyurur o şarkıyı? 

Yüzlerce kez yanıtlanabilir bu sorular. Benim yanıtlarımdan biri ve en çok önemsediğim şu: Biz insanlar bir arada yaşamak zorundayız. Pearl Jam'in yanıtı da şu olsa gerek: "But, all things change, let this remain."

Başkalarına bu şarkının bana hissettirdiği gibi hissettiremeyeceğim şimdilik. Ama şarkıyı paylaşabilirim. Bu da bir şeydir. Belki birileri benim gibi mutlu olur şarkıyı duyunca, sonra gider bir çocuğa gülümser, bir dostunun derdini dinler, kendisine kek yapar, uzaklardaki bir tanıdığına telefon eder, oturur güzel bir film izler, yazı yazar ...  güzel bir şarkı ne yaptırırsa öyle yapar işte. 

















Pearl Jam - Sirens


(Bu yazının devamı var.)






3 yorum:

alter ego dedi ki...

Bir şey paylaşırken veya yazarken bunu gerekçelendirme hastalığın ne zaman bitecek merak ediyorum. Bir şey paylaşmak elbette bir tür diyalog ama bunun karşıdakine hissettirdiklerini düşünecek düzeyde bir diyalog değilmiş gibi geliyor bana. Burası sana özgü bir yer, dilediğini istediğin gibi ifade edebilirsin yani. Ama mesela tam anlamıyla bir diyalogda durum böyle değildir, ifade ettiğin şeyin karşındakine ne hissettirdiğini de düşünmek ve buna göre ölçülü olmak zorundayızdır.

Bu şüphesiz nezaketindendir ama bu biraz fazlası gibi. Sadece sen sevdiğin ve beğendiğin için bir şeyler paylaşabilirsin, belki dünyada başka hiç kimse beğenmese bile ve bunu önceden bildiğin halde sadece bu konudaki yalnızlığını ispatlamak adına bile paylaşımda bulunulabilir diye düşünüyorum. Kendine saklamak da bir tercih sebebidir tabi ama ben mesela böyle olmasını istemem çünkü beklerim. Beğenmediğim bir şey çıksa dahi onu bile beklerim.

Gergin bir yorum oldu bu da ama silmeyeceğim, paylaşacağım :) Bunu niye yaptığını anlamadığımdan sanırım böyle oldu idare et artık :)
Parça çok güzel bu arada.

negatif dedi ki...

bir şeyleri gerekçelendirme hastalığım olduğunu düşünmemiştim. yorumunu okuyunca bir sorguladım kendimi. dediğine katılmıyorum ama yine de böyle düşünmene neden olabilecek şeyler yazdığımı da kabul ediyorum. anlatmak istediğim anladığından farklıydı.

sadece şarkıyı bırakıp geçebilirdim. benim aklımı kurcalayan bu şarkının bana düşündürdüklerini de yazmak istemem. bunun nedenini merak ediyorum. merak etmek beni hasta yapmaz herhalde.

birileri neden bize bir şeyleri anlatmak ister? bu soruya "herkes her şeyi istediği gibi ifade eder, bir nedeni yoktur" gibi cevaplar vermek istemezdim. bazen öyle olmasını istiyorum kendi açımdan, ama her zaman değil.

yazının devamında da insanlar kendi düşündükleri yüzünden başkalarının hayatlarını kötü etkilemekten neden korkmazlar diye düşünmek istiyorum. ona da yorum beklerim.

gergin yorumunu yediğim :)

cecil dedi ki...

teşekkür ederim ben ..
dağa bakarken hele .. ne güzel oldu bu tını bilseniz...