tag:blogger.com,1999:blog-51152383713886177012024-03-13T06:01:20.721+03:00çünkü öyle"Yalnızca içteki yakındır; başka her şey uzak." Rilkenegatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.comBlogger263125tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-68792445213592971812014-08-03T18:29:00.002+03:002014-08-03T18:42:40.151+03:00Tebrik ederim, çok erkeksiniz!Gelen kutusuna çok iğrenç bir e-posta düşmüş. Konumuz: Erkeklik.<br />
<br />
Türkiye'de erkeklikten söz açılınca akan sular durur. En kafası çalışanından en aptalına kadar erkekler bu konuda çok hassastırlar ve neredeyse ağız birliği yapmışçasına erkeklik savunulur. (Bakınız ben de genelleme yapabiliyorum, çünkü bunu yapmak özel bir yetenek gerektirmiyor.) Erkeklerimizin açık veya örtük bir şekilde erkekliğini kanıtlama çabalarına tanık olmayan kimse kalmamıştır sanıyorum. Bu duruma alışkın olsam da bazen çok midem bulanıyor ve kusmadan edemiyorum.<br />
<br />
Söz konusu e-posta<a href="http://www.otekisinema.com/" target="_blank"> Öteki Sinema</a> sitesinden geldi. Ara ara baktığım, faydalanmaya çalıştığım bir sitedir. Hem ismi de beni çekiyordu. E-postayı okuduğumda meğer ne yanlış gelmişim dedim. Yazılanlar şöyle:<br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<div style="background-color: white; border: 0px none; font-family: 'Droid Sans', Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; list-style: none; outline: none; padding: 1em 0px; text-align: justify;">
<strong style="border: 0px none; list-style: none; margin: 0px; outline: none; padding: 0px;"><span style="color: #333333;">Sinemaya gitmek için artık eliniz mecbur, alışveriş merkezlerine giriyorsunuz. Orada ne görüyorsunuz? </span><span style="color: #cc0000;">Evet, her şey kadınlar için! Çünkü onlar harika müşteriler…</span><span style="color: #333333;"> Biz kıçımızda 6 yıl önce aldığımız pantolonla dolanırken onlar geçen ay aldıklarını çoktan unuttular bile… Zaten “büyük alalım, zengin gösterir hem büyüyünce de giyersin” sözü erkek çocuklara söylenmiş bir yalandır! </span></strong></div>
<div style="border: 0px none; font-family: 'Droid Sans', Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; list-style: none; outline: none; padding: 1em 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: white; color: #333333;">Fatal Dose sitesi “<strong style="border: 0px none; list-style: none; margin: 0px; outline: none; padding: 0px;"><a href="http://www.fataldose.com/125-movies-that-absolutely-every-man-should-see/" style="-webkit-transition: all 0.2s ease-in-out; border: 0px none; color: #444444; list-style: none; margin: 0px; outline: none; padding: 0px; text-decoration: none; transition: all 0.2s ease-in-out;" target="_blank">Her Erkeğin Mutlaka Görmesi Gereken 125 Film</a></strong>” listesi yayınladığında biz de </span><span style="background-color: white; color: #cc0000;">biraz olsun erkek mağduriyetini giderelim istedik</span><span style="background-color: white; color: #333333;"> ve sizinle paylaştık. Bu filmler sadece sizin için, </span><span style="background-color: #ffe599;">kadınlar romantik komedilerle oyalanırken hepsini ham yapın!</span><span style="background-color: white; color: #333333;"> </span></div>
<div style="background-color: white; border: 0px none; font-family: 'Droid Sans', Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; list-style: none; outline: none; padding: 1em 0px; text-align: justify;">
<span style="color: red;">Ayrıca gururla belirtmeliyim ki, listede izlemediğim film yok!</span><span style="color: #333333;"> Sizin bakalım kaç tane çıkacak? <a href="http://www.otekisinema.com/2014/08/her-erkegin-mutlaka-gormesi-gereken-125-film/" target="_blank">(alıntı)<span style="background-color: transparent;"> </span></a></span></div>
</blockquote>
Bazı şeyleri söylememek için kendimi zor tutuyorum. Benim gibi terbiyesiz bir adama bile yakışmayacak kadar terbiyesiz laflar geçiyor içimden. Kimseye hakaret etmek de istemiyorum. Ama bu yazıyı gönderen "erkeğe" soramadan duramayacağım: Hep ham mı yaparsın? (Veya bu dediğini bilinçaltının ifşası olarak kabul edebilir miyiz?)<br />
<br />
Bu tipler erkekliklerini kanıtlamak için kadınları küçük gösterme basitliğinden ne zaman vazgeçecek, merak ediyorum. Sinemayla bu derece ilgilenen insanlardan beklemediğim bir bayağılık göstergesi olan bu safsatalardan sonra bu sitede yazılanlara nasıl güvenebilirim? Basitlikten, çirkinlikten ve pislikten ölüyorsunuz lan! (Bu da bir genelleme hatası sayılır.)<br />
<br />
<span style="font-size: large;">Erkekliğinize sıçayım!</span><br />
<br />
(Bunların bazıları bu şekilde eleştirildiklerinde genelde "Ne oldu, gücüne mi gitti, niye alındın?" falan gibi şeyler derler. Benzer soruları peşinen yanıtlayayım: Benim erkek olmakla ilgili herhangi bir sorunum yok; bir türlü <span style="color: #cc0000;">erkek olamayan</span> ve erkek olabilmek için başkalarını aşağılamaya çalışan aptallarla sorunum var. Bir diğer yanıtım da şu: "Siz erkekseniz ben başka her şey olmayı severek kabul ediyorum." Bana bunlarla gelmeyin ne olursunuz.)<br />
<br />
Not: Gelen e-posta, sitede biraz değiştirilmiş ve "<span style="color: #cc0000;">(Bütün bu yazdıklarımın şaka olduğunu da unutmayın! Cinsiyetçi olan biz değiliz Hollywood)</span>" şeklinde bir ibare eklenmiş. Sanırım tek tepki gösteren ben değilim. Ayrıca bunun adına cinsiyetçilik dersek durumu hafife almış oluruz. Bu resmen "başka bir şey"dir.<br />
<br />
veya<br />
Bu yazıyı kaleme alan kişi gerçekten iyi niyetli olarak kendince ironi yapmış da olabilir. Niyeti buysa hiç becerememiş.<br />
<br />
Not 2: Alıntıda renkli kısımları ben renklendirdim.<br />
<br />
<br />
<br />negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-32301033950851953702014-08-01T00:32:00.000+03:002014-08-01T00:32:55.948+03:00Sakin olun insanlar!<br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<span style="color: #134f5c;"><i><span style="font-size: large;">I walk alone<br /> </span></i><i><span style="font-size: large;">And you know I never felt at home<br /> </span></i><i><span style="font-size: large;">I'm so hard to please<br /> </span></i><i><span style="font-size: large;">And I have everything I need</span></i></span></blockquote>
<br />
<br />
<object height="315" width="420"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/yWnPdyuMmek?hl=tr_TR&version=3&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/yWnPdyuMmek?hl=tr_TR&version=3&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="420" height="315" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
<span style="font-size: x-small;">Dave Gahan - A Little Lie</span>negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-68499757390806326392014-07-30T17:43:00.000+03:002014-07-30T17:43:29.747+03:00Sanat Hızımıza Yetişemiyor!Parçanın aklıma getirdiği soru şu: Sanat önden mi gider, arkadan mı gelir? Aşağıdaki alıntıda bu soruyu sormama neden olan "Türkiye bu filme hazır" ifadesi. Konu çok hassas olduğu için bu ifade bir nebze görmezden gelinebilir belki ama ben sanatın (her türlüsünün) öncül olarak, olmayan ve olması istenen veya beklenen bir şeyi oluşturması gerektiği; henüz oluşmamış bir boşluğu öngörerek önceden (oluşmadan) dolduran, üreten, ilerleten, oluşturan, dönüştüren, kuran bir yapısı olması gerektiği düşüncesindeyim. Yani Türkiye bir filme hazır olmamalı bana göre, bir film Türkiye'yi hazırlamalı. (yazıda Türkiye dediği için böyle söyledim. Türkiye yerine toplum, birey, halk, alımlayıcı, özne, nesne ... vb. denebilir.)<br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
"Evrim Kaya’nın Agos gazetesinde yer alan haberine göre, Akın, yapmak istediği bir başka senaryonun da Amerika’ya giden Anadolu gezginleri olduğunu belirterek, “Hrant senaryosundan kimi parçaları bu Western’le birleştirdim ve ortaya ‘The Cut’ çıktı. Bu film korkunun sonuçlarını soyut bir şekilde ele alıyor. Şeytan dışımızda değildir, sinsice içimize sokulur. Onu bir tek kendimiz kovup atabiliriz. Şundan eminim ki, benim de bir parçası olduğum Türkiye bu filme hazır” ifadelerini kullandı." <a href="http://onedio.com/haber/-hicbir-turk-oyuncuyu-hrant-i-oynamaya-ikna-edemedim--343654?utm_source=onediokultur&utm_campaign=%27Hi%C3%A7bir%20T%C3%BCrk%20Oyuncuyu%20Hrant%27%C4%B1%20Oynamaya%20%C4%B0kna%20Edemedim%27&utm_medium=tweet" target="_blank">alıntı</a></blockquote>
Aynı yazıda Fatih Akın'ın "Demek ki zamanı gelmemiş…" sözlerine de yer verilmiş. Zamanı gelmediyse zamanını birileri getirecek, neyi bekliyorsun, sen yapsana bunu. Dedim içimden.<br />
<br />
Sanatın bize yetişmesini bekliyorum.negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-63210351889792421492014-07-29T20:55:00.003+03:002014-07-29T20:55:33.730+03:00Çoktan Seçmeli Üslup Ortalık malı gazete haberlerinin birinde denk gelip izlediğim bir vidyodan çıkardığım sonucu Niçe'ye bağladım. Tüm renkler birleşince siyaha dönmeyebilir mi?<br />
<br />
Üslup yaşamalıdır.<br />
<br />
<object height="236" width="420"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/jus7S5vBJyU?hl=tr_TR&version=3&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/jus7S5vBJyU?hl=tr_TR&version=3&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="420" height="236" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
<span style="font-size: x-small;">Katy Perry - Dark Horse (Sung in 20 Styles) Ten Second Songs</span>negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-37374484553120131672014-07-27T18:41:00.001+03:002014-07-27T18:53:13.676+03:00Kokuları Duyuyorum<span style="color: #0c343d;"><span style="font-size: x-large;">(</span>"Bu yazının devamı var," ibaresini yazdıktan sonra o yazının devamı olmayan <u style="font-style: italic;">öylesine</u> "ol"maklı bir şey karalamıştım, "ol"maları kendimce çeşitlendirmeye çalışarak. Dinlediğim şarkılardan ödünç aldığım sözcüklerle, (sözceler?le???), yanlış anlamalarla, tek kullanımlık, değersiz, cılız, etki gücü etkisize yaklaşan fısıltılar şeklinde birkaç tümce kurmuştum. (bkz. <a href="http://en.wikipedia.org/wiki/BE_(Pain_of_Salvation_album)" target="_blank">BE</a>)</span><br />
<span style="color: #0c343d;"><br />
Devamı olan yazılar farazi sorumluluklar yüklüyor. Yazacağım onca şey varken ben <i>yazmam gerekeni</i> yazmak zorunda hissediyorum, diğer yazacaklarımdan önce "<i>gereken</i>"i aradan çıkarmaya çalışıyorum. Devamını yazacağımı söylediğim yazıyı geçen yıl 10 Kasım'da yazmışım. Şu ana kadar yazmamamın nedeni kendi kendime uydurduğum, biraz da çarpıttığım sorumluluk, zorunluluk algım olabilir. (Bu tarz bir açıklamayı uzun zamandır yapmıyordum, nasıl özlemişim. Kim umursuyorsa artık.)<span style="font-size: x-large;"> )</span></span><br />
<br />
"Sirenleri Duyuyorum" gönderisinden sonra yazacağım yazının, yine, <i>başkalarının hayatımıza nasıl karıştığıyla ilgili</i> olmasını tasarlıyordum. Pearl Jam'in <i>Sirens</i> şarkısı bu tür karışmanın iyi yönünü anlatıyordu bana (o an o şarkı aklıma gelmişti, veya o şarkı aklıma yazdıklarımı getirmişti. anımsayamadım şimdi). Karışmanın kötü yönünü gösteren çok fazla örnek var, bunlardan da bahsetmek istemiştim.<br />
<br />
Hayatımıza karışmak, başkasının hayatına karışmak, karışmak. Hayatımızı bir deniz olarak düşünürsek, (herkesin hayatı kendi denizi olsun sözgelimi), güzel dağlardan süzülerek gelen tertemiz serin suların denize karışmasında bir sorun yok; insan eliyle (el biraz iyimser oldu) pisletilen, lağım kokulu, her türlü pisliği barındıran su birikintilerinin denize karışmasında ciddi sorun var. İşte, insanlar hayatımızın içine sıçınca (el bu yüzden iyimser oldu) bir arınma zorunluluğu ortaya çıkıveriyor.<br />
<br />
Arınma farklı şekillerde gerçekleşebilir. Başkalarının acılarıyla kendi durumunu kıyaslayarak, yazarak, söyleyerek, kaçarak... arınanlardan bahsedebiliriz. (Aklıma her geleni yazıp da şişirmeyeyim şimdi.)<br />
<br />
Beni en çok etkileyen arınmalardan birine <a href="http://www.imdb.com/title/tt2024519/?ref_=ttmd_md_nm" target="_blank">"The Broken Circle Breakdown"</a> filminde rastladım. Tanrısıyla arası pek iyi olmayan <i>büyük</i> bir "hükmeden" yüzünden derin acılar çeken bir babanın, Didier'in, insanlarla dolu bir salonu sus pus eden konuşması beni de oturduğum yere çakmıştı, neredeyse nefes alamıyordum. Dünyanın bir ucundaki hiç tanımadığı birinin hayatını altüst edişini kendi lisanında anlatırken ne dediğinin bir önemi yoktu, insanlığın evrensel dili, olan bitenin anlaşılmasına yetiyordu:<br />
<br />
<object height="236" width="420"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/AY-HrcSzEaY?hl=tr_TR&version=3&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/AY-HrcSzEaY?hl=tr_TR&version=3&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="420" height="236" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
<br />
Filmi ne zaman izlediğimi tam hatırlamıyorum, ama bizim <i>büyük</i> "hükmedenimiz"in başımıza açtığı işlerle çok fazla meşgulken dünyada olan bitenleri de bu filmi anımsayarak düşünmüştüm. Dünyada çok acı var ve kimse bunlardan bize ne diyemiyor (dememeli demiyorum, diyemiyor diyorum). Afrika'da kanat çırpan kelebeğin Kuzey Amerika'da yaratacağı kasırgaya artık inanmıyorum ama dünyanın bir ucunda tanımadığımız birinin hayatımızın içine sıçtığı veya sıçabileceğini devamlı düşünüyorum (tersi de her zaman mümkün tabii). Küçük çevremizdeki küçük insanlar küçük müdahalelerle hayatımızın yönünü değiştirebiliyorsa dünyayı etkileyen kararlar alabilen "büyük" insanların "büyük" müdahaleleri de bir şekilde bizi etkiliyor. Sonuçta insanlar sıçınca sıçıyor, önemli olan etki alanı. İnsan, insandır. (Filmi izleyince dediklerim biraz daha anlaşılabilir olabilir.)<br />
<br />
Gece-gündüz çizgisiyle ayrılan dünyanın bir tarafı karanlık bir tarafı aydınlık; belki benzer şekilde bir iyi-kötü çizgisinin varlığı düşünülebilir. Hangi taraftayız? Ne yapıyoruz?<br />
<br />
"Fayda" sözcüğünü düşünceme sokmayı pek sevmesem de basit ve önemli bir soruda her zaman karşıma çıkıyor: Ne faydam var? Dünya ve insanlar için ne yaptığımı ve ne yapabileceğimi hep merak ederim. Bazen soruları yanıtlayabiliyorum. Herkes çapı kadar eyleyebilir, yapabilir, fayda sağlayabilir. Herkes cürmü kadar yer yakar, her şeyin yokluğu yokluktur, her dağın derdi kendine göre... herkesin kendine göre mücadelesi vardır.<br />
<br />
Çok sevdiğim bir filmden bir başka arınma yöntemi daha öğrenmiştim: kaçarak, sıyrılarak arınma. Çok basit bu: Bizden beklenen büyük insan olma, büyük işler peşinde koşma dayatmalarından "kurabiye pişirerek" uzak durmak. <a href="http://www.imdb.com/title/tt0420223/?ref_=nv_sr_1" target="_blank">"Stranger Than Fiction"</a>ın kurabiye pişiricisi anarşist kadını Ana, Harvard Üniversitesi'nde hukuk (ukuk da olabilir) okurken arkadaşlarına kurabiye pişirirmiş. Herkes ders çalışıp okulu bitirmiş, Ana kurabiye pişirmekten ders çalışamamış ve okuldan atılmış. Kurabiye pişirerek insanlara daha faydalı olacağını düşünüp bir kurabiye dükkanı açmış. Filmde bir kısmını ödemeyi reddettiği vergiyi almak için uğraşan vergi denetmeni baş karakter Harold'a "Now, eat a cookie!" derkenki ifadesi çok iyi bir arınma şekli bana kalırsa:<br />
<br />
<object height="236" width="420"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/3rCmX-TAl1w?hl=tr_TR&version=3&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/3rCmX-TAl1w?hl=tr_TR&version=3&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="420" height="236" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
<br />
<br />
Pislikten uzak durma, iyi ve faydalı bir insan olma -aslında diğer bütün sıfatlardan azade sadece<i> insan olabilme</i>-, güzel, düzgün yaşama gibi amaçlar için çabalarken dünyayı daha iyi bir yer yapmak için "büyük" insan olmak yerine kurabiye pişirmeye benzer şeyler yapabileceğimi düşünüyorum. "Küçük" insan olabilirsem, etrafımdaki azıcık "küçük" insanla dünya daha yaşanır bir yer olabilir; en azından birkaç kişi kendini kurtarmış olur. Böylelikle, belki, "büyük" insanların sorumlulukları azalır da daha iyi, daha güzel yaşamamız için bizimle ilgili düşünmeleri gerekmediğini, onlar bize "karışmazlarsa" kendi halimizde yaşayıp gideceğimizi anlarlar.<br />
<br />
İki önceki gönderimden alıntı yaparak vaadettiğim devam yazısını da sonlandırıp kendime yüklediğim gereksiz sorumluluktan kurtulayım. Yeni yazılar için yer açılsın kafamda.<br />
<br />
<i><span style="color: #0c343d;">"Başkalarına bu şarkının bana hissettirdiği gibi hissettiremeyeceğim şimdilik. Ama şarkıyı paylaşabilirim. Bu da bir şeydir. Belki birileri benim gibi mutlu olur şarkıyı duyunca, sonra gider bir çocuğa gülümser, bir dostunun derdini dinler, kendisine kek yapar, uzaklardaki bir tanıdığına telefon eder, oturur güzel bir film izler, yazı yazar ... güzel bir şarkı ne yaptırırsa öyle yapar işte." </span></i><br />
<i><span style="color: #0c343d;"><br /></span></i>ve şarkı:<br />
<br />
<br />
<object height="236" width="420"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/QUWvtrypGGI?hl=tr_TR&version=3&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/QUWvtrypGGI?hl=tr_TR&version=3&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="420" height="236" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
<span style="font-size: x-small;">The Civil Wars - The One That Got Away</span><br />
<br />
<br />
Bitti.<br />
<br />
<h1 class="yt" id="watch-headline-title" style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 24px; font-weight: normal; margin: 0px 0px 10px; overflow: hidden; padding: 0px;">
<br />
</h1>
negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-23422503610966769442014-01-26T01:02:00.001+02:002014-01-26T01:02:10.711+02:00olu"Karnı doysa yeten adam" <b>ol</b>duktan sonra daha fazla ne <b>ol</b>abilirdim? Değişik şekillerde bana yakıştırılabilen birçok <b>ol</b>ma biçimi varmış, daha fazlasını da <b>ol</b>abilirim. Bende bu <b>ol</b>maları sınırlayabilen bir kişilik yapısı henüz mevcut <b>ol</b>madığından "bir bankanın sevebileceği türden bir müşteri" de <b>ol</b>abiliyorum. Rüzgar savuracak<b> ol</b>sa bir anda toz bile <b>ol</b>urum. (on kere <b>ol</b>-)<br />
<br />
Hiçbiri sorun değil ama "gecesini kaybeden adam" <b>ol</b>mak gerçekten canımı sıkıyor.<br />
<br />
11.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: x-small;">(önceki yazının devamı değil.)</span>negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-29840238477556916072013-11-10T15:49:00.000+02:002013-11-10T15:49:21.503+02:00Sirenleri Duyuyorum<span style="font-family: inherit;">Bir süredir Pearl Jam'in Sirens şarkısıyla oyalanıyorum. Her dinleyişimde tam da ihtiyacım olan şeyi yaptığımı düşünüyorum. İyi bir tat bırakıyor, iyi hissettiriyor, iyi düşündürüyor. Ne olurdu şu şarkının bana hissettirdiklerini ben de başkalarına hissettirebilseydim, diye geçiriyorum içimden. </span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br />
</span> <span style="font-family: inherit;">Hissettiklerimin başkasına hissetmesine neden ihtiyacım olsun ki? Ben iyiyim böyle, başkaları da iyi olmanın bir yolunu bulur nasıl olsa, herkes iyi olabilir.----Başkalarının nasıl hissetttiğinden bana ne! Ve bazen "herkesin canı cehennneme!" </span><br />
<span style="font-family: inherit;">Arada böyle şeyler desem de insanlar olmadan yaşayamayacağım; kimse yaşayamaz. Şu hayatta herkes bir şeyler yapıyor, yaptıklarını başkalarıyla paylaşıyor. Bu, sanırım, başkaları iyi olmadan iyi olamayacağımızdan böyle.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br />
</span> <span style="font-family: inherit;">Sirens diye bir şarkının varlık nedeni ne olabilir? Bir insan niye böyle bir şey yapıp kendisine saklamaz? Neden bir insan, çok uzaklarda hiçbir şey yapmadan duran insanlara bile duyurur o şarkıyı? </span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br />
</span> <span style="font-family: inherit;">Yüzlerce kez yanıtlanabilir bu sorular. Benim yanıtlarımdan biri ve en çok önemsediğim şu: Biz insanlar bir arada yaşamak zorundayız. Pearl Jam'in yanıtı da şu olsa gerek: <span style="line-height: 19px;">"But, all things change, let this remain."</span></span><br />
<span style="line-height: 19px;"><span style="font-family: inherit;"><br />
</span></span> <span style="line-height: 19px;"><span style="font-family: inherit;">Başkalarına bu şarkının bana hissettirdiği gibi hissettiremeyeceğim şimdilik. Ama şarkıyı paylaşabilirim. Bu da bir şeydir. Belki birileri benim gibi mutlu olur şarkıyı duyunca, sonra gider bir çocuğa gülümser, bir dostunun derdini dinler, kendisine kek yapar, uzaklardaki bir tanıdığına telefon eder, oturur güzel bir film izler, yazı yazar ... güzel bir şarkı ne yaptırırsa öyle yapar işte. </span></span><br />
<span style="line-height: 19px;"><span style="font-family: inherit;"><br />
</span></span> <span style="line-height: 19px;"><span style="font-family: inherit;"><br />
</span></span> <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object height="236" style="clear: left; float: left;" width="420"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/qQXP6TDtW0w?version=3&hl=tr_TR"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/qQXP6TDtW0w?version=3&hl=tr_TR" type="application/x-shockwave-flash" width="420" height="236" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object></div>
<span style="font-family: inherit;"><br />
</span> <br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
Pearl Jam - Sirens<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: x-small;">(Bu yazının devamı var.)</span><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-40083761435981704882013-11-04T23:08:00.000+02:002013-11-04T23:08:11.942+02:00o kadar çok tırnak içinde fallik dedik kimarmaray pek bir "fallik" göründü bana. dünyanın bir öküzün boynuzları üzerinde yükseldiğine inanabilen insanoğlunun geldiği son nokta: "büğyük adamlar"ın "büğyük düşleri" idi bu.<br />
o kadar çok bunlar hep seks ki. o kadar çok kafalar başka şeye çalışmıyor ki.<br />
o kadar çok eksikliğini duyuyorlar ki.<br />
dünyaya hâllenmeleri, <i>kalıcı eser</i>ler bırakmaları, oturdukça oturmaları hep bundan.<br />
ben de işte bir borunun içinden geçen insanları düşünüyorum.<br />
sperm olarak kalmalıydık falan diyorum.<br />
<br />
<br />negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-79722948971089111732013-10-29T15:36:00.001+02:002013-10-29T15:36:15.813+02:00bazen tekrar, ahenktir oysa <i>tekrara düşmeden yazmak</i> ve <i>tekrara düşmeden yaşamak</i> ihlal edilemez iki kural olsa olur mu? kapılar aralansın, yeni alanlar açılsın; tekdüzeliğin sıkıcılığına kapılıp alışmayayım.<br />
<br />
okuduklarımı tekrarlasam olur. okuma nesnesi aynı olsa bile her okuma farklı nasıl olsa.<br />
<br />
kiminle pazarlığa kalkışıyorum?<br />
siz kimsiniz? sizin adınız ne?negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-35385805990174163592013-10-28T18:28:00.003+02:002013-10-28T18:28:59.670+02:00İki Parça - 9 <object height="180" width="320"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/tjKtbCx3piM?version=3&hl=tr_TR"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/tjKtbCx3piM?version=3&hl=tr_TR" type="application/x-shockwave-flash" width="320" height="180" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
Austra - Beat And The Pulse<br />
<br />
<br />
<object height="180" width="320"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/0cKsXrf7Zsk?version=3&hl=tr_TR"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/0cKsXrf7Zsk?version=3&hl=tr_TR" type="application/x-shockwave-flash" width="320" height="180" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
Tindersticks - Put Your Love In Me (fade)negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-37262078487802069822013-10-20T19:09:00.000+03:002013-10-20T19:09:29.978+03:00Bienal veya "Sanat zenginler içindir!"bienalle ilgili yazmak gereksiz geliyor, yazılanlara ekleyeceğim bir şey olmadığından. bienalle ilişkim hakkında daha önce kimsenin yazmadığı (yazmaya cesaret edilmeyen - vihuu!) şeyler karalamaya çalışacağım.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
dün salt beyoğlu'nun önünde zorunlu olarak beklerken bir teyze kulağımın dibinde arkasındaki insana "kız burda ne var böyle insanlar toplanmış" diye bağırdı. yazma isteğimi köpürten olaylardan biri bu. ne var burada diye bağırmaktan çekinmeyip içeri girmekten çekinen teyzenin nedenlerini düşünüp yazmak istedim. hemen aklıma içeride gördüğüm bir duvar yazısı(?) geldi: "sanat zenginler içindir!" teyzemin olaya bakışına hak verdim, içeride ne olduğunu bilmemesi çok doğal ve içeri girmeyişini de anlayışla karşılamak gerek. ortam onun yaşadığından çok farklı, gördüğü insanlar bir değişik. belki bir ucube olarak görüyor içerideki nesneleri ve insanları.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
zengin olmayanlar için sanat tehlikelidir. kazara sırt çantanızla bir eseri devirmekten sizi kurtaran güvenlik görevlilerinin varlığının nedeni bu. halbuki benim kafamda bir tasarı olarak çok yer kaplar devirmek. yıkıp tekrar yapmak asla eskisine benzemeyecek bir üretimi işaret eder. yıkan kendinden bir eksiklik, bir aksama, bir boşluk ve belki biraz beceriksizlik eklemiştir; bu yüzden eskisine benzemez yeniden yapılan. zengin değilseniz dokunmak yasaktır, gözünüzle izler bırakacaksınız eserlere. eserler de beyninizin ilgili alanına izler bırakacak. zenginseniz defalarca dokunabileceğiniz, okşayabileceğiniz, üzerine asit dökebileceğiniz, dilediğinizce ekleme çıkarma yapabileceğiniz bir eseri satın alabilirsiniz. parasını verirseniz dilediğinizce devirip tekrar çevrime sokmanızda bir engel yoktur. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
bence bu yüzden de sanat nesnesi arzulanır. veya çok yanlış yerden dahil oldum konuya. tamamen düşündüğümden farklı da olabilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
olabilir değil olur. benim gibi tek taraflı düşünüp ortaya saçmasapan sözler savuranlar azımsanmayacak kadar çok. neyseki tek hamlede çürütülebilecek savlar yığınının arasında bütünlüklü sağın düşünceler ortaya koymaya çalışan insanlar var. bu yüzden umudumuzu yitirmemeliyiz. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
bir beden karşılık beklemeden bükülüp muhatabında bir değişimi hazırlayabilir, bir sözcük işlenerek birilerinin kafasında yanlış bir yargıyı alt edebilir, bir hareketli görüntü hayatımızı daha iyi yaşamamız için bize bir fırsat yaratabilir. hiçbirine dokunamıyoruzdur ve bunun zengin olup olmadığımızla ilgisi yoktur. dokunabilmenin alanı diğer duyularınkine göre daha dar hayatımızda. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
o halde "biz nereye sıçacağız mustafa amca?"</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-49780141993741289292013-10-17T23:02:00.000+03:002013-10-17T23:02:37.411+03:00Iron Maiden'dan BaşlamakUzun zaman önceydi. Bir gece ansızın yazasım geldi. Yazmadım.<br />
Gözlerim kısık, elimi avını yakalamaya çalışan bir yırtıcı kara hayvanı gibi kılavyeye uzatmışım, aklım biraz havada, kafamın içindekileri denetleyemiyorum. Yazmak için bütün koşullar uygun. Yazmıyorum.<br />
Çünkü neden yazayım noktasında takılıyorum, ne için yazayım?<br />
Sanki bir cevap varmış gibi, olsa da tatmin edermiş gibi, Sanki hep bir nedenim olmuş gibi, hiç yazmamışım gibi, yazmamak gibi bir lüksüm varmış gibi. Hep sanki.<br />
Yazmayınca olmuyor.<br />
<br />
Hayatımın gidişatı, beni sevdiğim alışkanlıklarımdan alıkoyuyor gibi görünebilir. Gidişat, sıradan fakat eskisine göre hayal bile edemediğim günleri alışkanlık haline dönüştürüyor. (Heyhat! diyeceğim yere daha gelmedik mi?) Yazmak biraz dışarıda kaldı bu yüzden. Başka işlere kapılma, başka heveslere tutulma eğilimleri baskın hale geldi. Heyhat bu yüzyıl geçti gitti.<br />
<br />
Yazmayınca olmuyor. Unutmayayım (bari, en azından, bunun için) diye yazmayınca olmuyor. en az, için, diye, neden?<br />
<br />
Iron Maiden'la yüzyüze gelmeden öncesi var. Gidemediğim birkaç konser. Depeche Mode çok önemli. Gezi. Iron Maiden'dan sonra Roger Waters'lı harika gece. Gece eve dönemediğimizden yaşanan ilk metrobüs deneyimi. İç içe geçmiş insanlar, postmodern sanat, postyaşam denemeleri.<br />
<br />
Yurtdışı seyahati. Başka türlü bakış, baktığım yerde güzellikler arayış, aradığımı bulamayış, ama görmediğimi görmeye başlayışım. Ay yükselmiyor, aslında biz alçalıyoruz. Biz, dünyalılar, Dünya nereye giderse oradayız, evrenin tesadüfi bir zamanında, tesadüfi bir uzamında, dünyadan kopan bir parçanın dünya etrafında döndüğünü sanıp yaşıyoruz. Ve tabi bir zamanlar güneşten koptuğumuzu, savrulduğumuzu, istesek de kavuşamayışımız düşünmeden..<br />
Dünyanın maviye dönüşü. Sarıdan maviye. Ne büyük dert olurdu, dert lazım olduğunda.<br />
<br />
O dünyanın da Türkiye'sine. Tesadüfen tabii. Yazsam olmaz şimdi. Nasılsın? İyiyim, sen?<br />
,,,<br />
<br />
Neyse, nihayetinde bütün yollar Galata Kulesi'ne çıkıyor. Dünyanın neresinde bir sokak varsa güzel, Galata'ya çıkıyor.<br />
<br />
.<br />
Filmler. İf, İstanbul Film Festivali, Filmekimi.<br />
Sergiler, müzeler, bienal.<br />
<br />
kitaplar, dergiler, kitapçılar.<br />
çay kahve hazzopulo karaköy fıccın yemek kulübü çiya<br />
kediler. Galata, istiklal.<br />
kahvesizlik, evsizlik, kadıköy.<br />
ümraaaaniye.<br />
koşa koşa film, yayıla yayıla,<br />
yanındaki fazla konuşa konuşa.<br />
.<br />
<br />
Oturup yazsam, yazmasam, . ?<br />
Iron Maiden'la bitirmek.<br />
<br />
<br />
<object height="240" width="320"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/4_FDjDwNygM?version=3&hl=tr_TR"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/4_FDjDwNygM?version=3&hl=tr_TR" type="application/x-shockwave-flash" width="320" height="240" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
Iron Maiden - Brave New World<br />
<br />negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-77927335390461420412013-10-12T21:47:00.004+03:002013-10-12T21:49:25.825+03:00İşte bu yüzden insanları değil, kedileri ve köpekleri ve kuşlarıDönüp dolaşıp kendime yakalanıyorum. Kendimi yakalıyorum.<br />
<div>
Kendime kızıyorum. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Uzaktan seyretsem, yazacak başka şeyler olsa, alakasız şeylerden bahsetsem,</div>
<div>
<br /></div>
<div>
kendi kendime konuşmasam kendime kızmam. </div>
<div>
<div>
<br /></div>
</div>
negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-58559308538423715922013-10-03T10:24:00.001+03:002013-10-03T10:24:41.263+03:00üç ekimbir şekilde yazıya bulaşmış insanlar kendilerini hatırlatmak için ortalık yerlere sözcükler bırakırlar. birileri o sözcükleri bulup hatırlasın, onların evvelinden taşıdığı anlamları ansın isterler. yeni anlamları eskisine göre oluşmuş sözcüklerle oynasınlar isterler.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
başkalarının akıllarında dolaşmak iyi gelir insanlara. yazana, konuşana; duyduğunu, düşündüğünü paylaşana; sözü olana daha iyi gelir. okumak, dinlemek yani edinmek, almak.. değer vermektir biraz - bir başkasının beynimize girmesine izin vermektir, onu kabul etmektir. düşününce öyle zor değil bunlar. görmezden gelince imkansızdırlar ama. birlikte yaşamak için söylemek, söyleneni dinlemek gerek. yaşamayı imkansız hale getirmenin anlamı yok.<br />
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-72708100127323930302013-09-05T18:58:00.003+03:002013-09-05T18:58:56.593+03:00bi güzel göründü<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIIEWzBFeL3-ouX_boVTqEpS5Fvi2DDixPN2Ql4nBEMo2oZIJtMTBLcKorKqRos4Oz_krQiJmIsGQ4ORETsQaIItzXxjR7go6RhDT8imivfEbt-PHPY-B3LXo74S_eGcRoyDQ5IDkMcd1v/s1600/20130905_172924-001.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIIEWzBFeL3-ouX_boVTqEpS5Fvi2DDixPN2Ql4nBEMo2oZIJtMTBLcKorKqRos4Oz_krQiJmIsGQ4ORETsQaIItzXxjR7go6RhDT8imivfEbt-PHPY-B3LXo74S_eGcRoyDQ5IDkMcd1v/s400/20130905_172924-001.jpg" width="400" /></a></div>
<br />negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-69316558395301137612013-09-03T01:07:00.000+03:002013-09-03T01:07:25.864+03:00Paralel Evren ve Yöndeş Açılar SorunsalıSürdürülebilir bir hayat için gerekli olanın ne olduğunu biliyorum. Fakat istemiyorum onu.<br />
<div>
Yeni bir hayat kurgulayamam. Artık çok geç. </div>
<div>
Eldekini ilelerletmek gerek. </div>
<div>
Gerekli olan bu işte.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kafamın içinde girilmeyen alan kalmadı. Anlamıyorlar diye aklımdakilerin hepsini döktüm ortaya, anlaşılmayan ne varsa anlatmaya çalıştım. Anlamayanları tembelliğe alıştırdım böylece. Ben de anlatamamanın yorgunluğuna alıştım. Kimse bir yere varamadı. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bazı durumlarda bir insanın kendini haklı görmesi sıkıntılıdır. Haklı olmak bir şeyi değiştirmeyecekse veya haklılık hali, olanları çarpıtıyor ve asıl görülmesi gerekenlerin önünü kapatıyorsa mesela. Haklı olmanın kimseye yararı olmadığı çok olur. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Eldeki ilerlemiyorsa sakınımlı bir oda bulunup yerleşilmeli.Orada kötülükten ve haklılıktan uzak durulmalı. Yeni bir hayat kurma düşüncesinin işlemezliği kabul edilmeli. "Israrla" anlatma çabasından kaçınılmalı. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yeni girilmeyen alanlar yaratmak, dokunulmayacak (en az) bir yan bırakmak gerekli. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
(Bu bir araydı. Esas diyeceklerim bunlar değil.)</div>
<div>
***açıklamana senin</div>
<div>
<br /></div>
negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-92092399106017353222013-08-13T10:01:00.000+03:002013-09-03T01:07:42.641+03:00güne bulanmadanbak, evime geldim yine. her şey güzel olacak mı bilmem. belki her şey "normal" olacak. kaldığım yerden devam etmem için eylülü beklemem gerek. evimde ilk eylülüm olacak. sonbaharın tadını çıkaracağım.<br />
uyku.negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-43702720269836699442013-08-08T04:19:00.001+03:002013-09-03T01:08:16.745+03:00kafamın içinde "replay"anlaşılamadığından anlatılamayanlar şarkılar fısıldıyor bazen.<br />
ses olmadan da şarkılar mırıldanırım kafamın içinde.<br />
<br />
sesin imgesi iz bırakır. ses titretir, sarsar, yıkar.<br />
ışığın zihnime kazındığı gibi kazınır. sesin görüntüsü vardır.<br />
<br />
şiirleri heceleyerek okuduğum olur. kafamın içinde.<br />
duyurmaksızın başkalarına. dışarı sızdırmadan.<br />
görerek, duyarak.<br />
anlamadığımdan anlatamadıklarım olarak.<br />
<br />
ses olmadan mırıldandığım şarkıları da hecelerim. şiir heceler gibi.<br />
ışığın zihnime kazındığı gibi kazınır.<br />
<br />
---------------------<br />
<br />
<object height="240" width="320"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/l35XzUD8GGU?hl=tr_TR&version=3&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/l35XzUD8GGU?hl=tr_TR&version=3&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="320" height="240" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
<span style="font-size: x-small;">Depeche Mode - Only When I Lose Myself</span><br />
<br />
<br />
<br />negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-69766443813486264342013-08-07T21:01:00.001+03:002013-09-03T01:09:01.113+03:00help me if you can -bazı sorulara cevap verilmez/verilmemeli. çünkü ne cevap verilirse verilsin yanlış olur. böyle sorularla çok karşılaşsam da aklıma bir örnek getiremedim.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
"trick question" veya "hileli soru" denilebilecek sorulardan bahsediyorum; yalnız tam olarak bahsettiğim bunlar değil. öyle sorular var ki cevaplayanlar ne derse desin zor durumda kalıyor, yanlış (daha doğrusu istenmeyen) bir cevap vermek zorunda kalıyor.cevap vermeyip sorunun sorunlu olduğunu söylerse paçayı kurtarabiliyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
çözemediğim bir durum var. eğer aklıma bahsettiğim türden bir soru getirebilirsem çözeceğime inanıyorum. belki birileri bana yardım edebilir diye buraya yazmak istedim. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
bildiğiniz "öyle" sorular var mı? varsa, zahmet olmazsa, paylaşabilir misiniz?</div>
<div>
<br /></div>
<div>
--------------------------------------------</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Help me if you can<br />
It's just that this, this is not the way I'm wired<br />
So could you please,<br />
<br />
...<br />
<br />
<object height="240" width="320"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/nzyNWyZhUS0?hl=tr_TR&version=3&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/nzyNWyZhUS0?hl=tr_TR&version=3&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="320" height="240" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
A Perfect Circle - The Outsidernegatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-27526930863680739152013-08-02T01:57:00.003+03:002013-08-02T01:57:46.481+03:00anımsanasıca<span class="Apple-style-span" style="background-color: transparent; font-size: large;">Güzel günler...</span><br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/NcTIA6gXMKE?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: left;">
Lightning Dust - Highway</div>
negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-4221239943042619482013-07-31T03:44:00.000+03:002013-07-31T03:44:33.195+03:00uykudan önce"değişeceğiz tabii. önceki yazdıklarıma bakıyorum, hiç iyi şeyler yazmamışım. şimdi yaşadığım güzel şeyleri yazıyorum. "<br />
<br />
kolay değil bunları söylemek. hakkını vererek yaşamak gerekli önce.<br />
<br />
güzel şeyler yazayım ben de. güzel yaşayanla birlikte güzel yaşayalım.<br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
"Bu akşam da gönlümüzce<br />bitmediyse gün<br />Suçun yarısı bizim yarısı günün"<br /><span style="font-size: x-small;">(Melih Cevdet Anday - Bize Bağlı'dan)</span></blockquote>
<br />
<br />
<br />negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-9216133144116286142013-07-25T04:59:00.003+03:002013-07-25T05:22:21.559+03:00maĞdem gemileri yakıyoruz...eh, sabah sabah teoman'a bağlamasam olmaz mıydı? üstadın dediklerini hatırladım: <span style="color: #660000;"><b>baĞzen ne yaparsan yap, olmuyor baĞzen.</b></span><br />
<br />
o söylenenler aklıma geldikçe; kaçmak için çırpınıp durduğum, baĞzılarınca içinden çıkılmak istenmeyen durumlar için neler yaptığımı da düşünüyorum. kimseyi ilgilendirmez sabahlara kadar neler yaptığım. en sonunda hepsinden kurtuldum, beklediğimden çok daha fazlasını buldum. bunu hak ettiğime dair en ufak bir kuşku duymadım hala da duymuyorum. tartışmam bile.<br />
<br />
şimdi anlaşılmıyorsa sonra anlaşılır. belki iş işten geçmiş olur, yine de bir yere varılır.<br />
<br />
ayarı kaçırmamak lazım(dı).<br />
<br />
kafamızı kıçımıza sokmadan önce tekrar düşünmeliyiz: bir daha oradan çıkaramayabiliriz.<br />
ergenlik bunalımlarına girip yakıp yıkmadan önce iyice bir düşünmeliyiz: keskin sirke küpüne zarar.<br />
<br />
<span style="color: #134f5c; font-size: large;">- Haşlama yemeklerde eğleşme.</span><br />
<span style="color: #134f5c; font-size: large;">Emdiğin kendi tenindir. Tükür at acını!</span><br />
<br />
<br />
<object height="180" width="320"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/k8zC6hKhbVk?version=3&hl=tr_TR&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/k8zC6hKhbVk?version=3&hl=tr_TR&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="320" height="180" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
Foo Fighters - I Should Have Known<br />
<br />
<br />
<br />
<br />negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-22351768276562388632013-07-23T17:10:00.000+03:002013-07-23T17:15:36.113+03:00King Of Loss<blockquote class="tr_bq">
<span style="font-size: large;">"Mother, hence we cry:</span><br />
<blockquote>
<span style="font-size: large;"><i>Some</i> of us are free to stand</span><br />
<blockquote>
<span style="font-size: large;"><i>Most </i>of us are bound to lie"</span><br />
<blockquote>
<span style="color: #134f5c;">(Pain Of Salvation - King Of Loss)</span></blockquote>
</blockquote>
</blockquote>
</blockquote>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object height="240" width="320"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/2IpBDGR04hg?version=3&hl=tr_TR&rel=0"></param>
<param name="allowFullScreen" value="true"></param>
<param name="allowscriptaccess" value="always"></param>
<embed src="//www.youtube.com/v/2IpBDGR04hg?version=3&hl=tr_TR&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="320" height="240" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object></div>
<br />
<br />
<br />
negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-59209757532892870632013-07-22T23:52:00.003+03:002013-07-22T23:52:54.221+03:00d eğer -iyi ve az olan değerlidir; güzel ve az olan daha değerlidir;; güzel ve tek olan çok değerlidir;;; tanımlanamayan ve tek olan,, hayatta bir kere olan,,, aynı zamanda hem en iyi hem de en güzel olan değerler ötesidir. <br />
<br />
André Gide, "<i>Değer </i>düşüncesini silmeliyiz içimizden; akıl için çok büyük bir engeldir o" derken ne demek istemiş olabilir diye çok düşündüm. Bir düşünceyi silmek için çok düşünmek gerekir. Keşke daha basit olsaydı, halihazırda fazlasıyla ikna olmuşken, "tamam, silelim hemen" diyebilseydim. İçimizdeki değer düşüncesini. <br />
<br />
hayatta bir kere olan'ı da silebilsem içimden... işte o zaman, hayatın bir anlamı kalmazdı. en azından düşünmesem belki biraz basit olurdu yaşamak. Keşke daha basit olsaydı. Çok ikna olmuşken koyun da oluverseydim. Bütün güzel çiçekleri yerdim, kimse ses etmezdi. <br />
<br />
Aslında basittir yaşamak. Bunu da çok düşündüm. Yaşamamak çok zor ve sıkıcı olurdu, bu yüzden.negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-5115238371388617701.post-24209149834454987252013-07-22T19:04:00.000+03:002013-07-22T19:18:21.153+03:00bir sözden yola çıkarak gelinebilecek bir noktaya böyle geldimEce Ayhan, İkinci Yeni şiirini "yorulan bir şiirin ayak değiştirmesi" olarak nitelendirirmiş.<br />
<div><div><br />
</div><div><i>“Yorulan bir şiirin ayak değiştirmesi</i></div><div><i><br />
</i></div><div><i>Ala ala hey! Artık şarkı olacak</i></div><div><i>Şiirin döndermesine genç hallaçlar ve</i></div><div><i>Kuşbakışlı çocuklar karşılık veriyorlar</i></div><div><i>Salarak gürlüklerine göğün uçurtmalar, hurra!”</i></div></div><div><br />
</div><div><br />
</div><div>hhgheyterebe. bir yazıya başlamak bazen zor geliyor. o halde başlamasam daha mı iyi? bazen zorunluluk duyuyorum yazmaya karşı, başlamak zor diye vazgeçme rahatlığına eremiyorum. yazmazsam gidip uyumam gerekiyor (aklıma ilk bu geliyor.) "bu(?) kapı"yı bir şekilde kapatmak adına ya yazmam ya da günü bitirme provası olarak görülebilecek gün ortası uykularına sığınmaktan başka bir de kafamı boşaltmaya yarayabilecek ne gelirse akla onları yapmaktan başka aklıma pek bir şey gelmiyor. gelmiyor aklıma bir gelmeyen bir aklıma. "şey". </div><div><br />
</div><div>Ece Ayhan'ın ikinci yeni şiiriyle ilgili söylediklerini, hakkında yazmak isteğim konuyla -sapma'yla- ilgili bir çıkış ararken buldum. Daha doğrusu söze nasıl başlayacağımı yine bilemediğim için yazmak istediklerimi merkeze alıp yarım yamalak hatırladığım bazı okunmuşları tekrar okumak istedim. Evet, odaktan ayrılmayarak alakasız şeyler okuyup anlatmak istediklerimle ilişkilendirebiliyorum - birçok insanın farklı şekillerde yaptığı gibi! </div><div><br />
</div><div>sorun şu: bazı insanlar şiir gibi konuşmaya çalışıyorlar. yüksek şiir, çok kolay fark edilir şekilde, yoğundur ve çok-anlamlıdır. okuyanına yeni tasarımlar oluşturma imkanı sağlamaya çalışır ve çoğunlukla da başarır (yüksek şiir dedim özellikle). yeni anlatım biçimleri kazandırır. (bahsettiğim şiir elbette bu kadar değil - bilinçli olarak indirgedim.) (açıklamalar yapmaya zorunlu hissedip durmam mahalle baskısından)</div><div><br />
</div><div>insanların şiir gibi konuşmalarında ne gibi bir sorun var? şiir dili gündelik dilden epey farklı. yani sıradan bir konuşmada çeşitli sapmalar kullanılması anlaşılmayı güçleştirir. şiirin yazımı aşamasında geçen süreyle anlık bir konuşmanın oluşturulma süresi arasında yıllar kadar fark var. çeşitli nedenlerden ötürü konuşanın ifade etme yetkinliği şairin şiirindeki ifade gücünün yanında çok basit kalacaktır (konuşan şairse bile - konuştuğunda "bence" bir şair olmaktan çıkıp konuşmacı olur o). o yüzden sorundur günlük, kolay tüketilebilir ve akılda çok az kalması beklenen sözler üretenlerin çabası. bunu çözmek için; kolay anlaşılır bir dil kullanmaya çalışmayı, kısa cümleler kurmayı, sözü eveleyip geveleyip karmaşıklaştırmaktan kaçınmayı öneriyorum. en çok da kendime. </div><div><br />
</div><div>bunları anlamsal sapmalarla dolu konuşmalardan hiçbir sonuç çıkaramadığım için yazdım. tabii ki yine kendime - kendi anlayacağım şekilde - bencilce. böyle olması elbette başkalarının benimle ilgili fikir üretmesine engel olmamalıdır. (demek istediğim okuyabildiklerinin kıymetini bilmeli herkes - okunmasına izin verilenleri okumak çok ayrıcalıklı gelir bana. bu yüzden yazan çizen insanlara gerekenin dışında fazladan saygı duyuyorum.)</div><div>--------------------------------------------------------------<br />
bir de şarkı:<br />
<object width="320" height="180"><param name="movie" value="//www.youtube.com/v/nh5ezq1RdcY?hl=tr_TR&version=3&rel=0"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><param name="allowscriptaccess" value="always"></param><embed src="//www.youtube.com/v/nh5ezq1RdcY?hl=tr_TR&version=3&rel=0" type="application/x-shockwave-flash" width="320" height="180" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true"></embed></object><br />
Thirty Seconds To Mars - Northern Lights<br />
<br />
</div><div><br />
</div><div><br />
</div><div><br />
</div>negatifhttp://www.blogger.com/profile/09558998520044684331noreply@blogger.com0